SAYFALARIMIZ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Eller bazlamalandı da, biz bazlamalanamadık.
Be birader buraya bak, başı bereli burma bıyıklı bastı bacak bayan
berberiyle bizim Bedri bey birlikte bir pirinci birinci buluşta birbirine
dizip Bursa pazarına indi.
Bir berber bir berbere "Bre berber, gel birader, biz beraber
Berberistan'da bir berber dükkanı açalım." demiş.
Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirine bağlayıp, Perlepe
berberi bastıbacak Bedri ile beraber Balıkesir pazarına parasız giden bu
paytak budala, babası topal Badi'den biberli bir papara yedi.
Bu çorbayı nanelemeli mi de yemeli, nanelememeli mi de yemeli?
Bu ekşi eski ekşi.
Bu mumcunun mumu umumumuzun mumudur.
Bu pikap, şu pikap, o pikap.
Cüce çinici Celali Hoca gizlice marpuççular içindeki züccaciyecilere gidip
içi Çince yazılı cicili bicili cam çubukları cepceğizine indirmiş.
Çatalca'da başı çıbanlı topal çoban, çatal sapan yapar satar.
Değirmene girdi köpek, değirmenci vurdu kötek; hem kötek yedi köpek, hem kepek yedi köpek.
Dört deryanın deresini dört dergahın derbendine devrederlerse,
dört deryadan dört dert, dört dergahtan dört dev çıkar.
El alem ala dana aldı aladanalandı da biz bir ala dana alıp aladanalanamadık.
İki kel kör kirpinin yırtık kürkünü dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne
eklemişler.
İt iti itti, bit iti itti, it biti itti. Bit gitti, it gitti. İtti, bitti, gitti.
Şemsipaşa Pasajı'nda sesi büzüşesiceler.
Şu duvarı badanalamalı mı badanalamamalı mı?
Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortada su şişesi.
Şu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak sarımsaklamasak da mı saklasak.
Tomarzalı topal Şaban, yapar çatar satar saban.
Üç tunç tas has hoş hoşaf.
Üstü üç taslı taç saplı üç tunç tası çaldıran mı çabuk çıldırır,
yoksa iç içe yüz ton saç kaplı çanı kaldıran mı çabuk çıldırır.
Acaba sarımsaklasak da mı saklasak samanı Sarımsaklamasak da mı gelir zamanı
Sarımsaklamasak da gelirse zamanı
Niye sarımsaklayalım o zaman samanı.
Adem madene gitmiş. Adem madende badem yemiş.
Madem ki Adem madende badem yemiş, niye bize getirmemiş.
AlAl bu takatukaları takatukacıya takatukalattırmaya .götür, eğer
takatukaları takatukacı takatukalatmazsa takatukaları taktukacıya
takatukalattırmadan getir.
Aliş'le Memiş mahkemeye gitmiş, mahkemede mahkemeleşmişler mi
mahkemeleşmemişler mi?
Kartal kalkar dal sarkar, dal sarkar kartal kalkar.
Kırk küp, kırkının da kulpu kırık küp.
Kırk kanatlılardan Kırklarelili kırkayak kıkırdayarak kırık kırak yerken
kırık kanadına kırıntılar döküldü
Sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek, bizim damda var beş boz başlı
beş boz ördek. Sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek; bizim damdaki
beş boz başlı beş boz ördeğe: "Siz de bizim gibi beş boz başlı beş boz
ördeksiniz." demiş.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|